top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Gülperi Putgül Köybaşı
    Gülperi Putgül Köybaşı
  • 26 Mar 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 19 Tem 2020

Korona salgını ile birlikte yaşamımızda pek çok değişiklik yapmak zorunda kaldık. Günlerdir evden çıkamayanlar, salgına rağmen işe gitmek zorunda olanlar, işinden olanlar, okulundan olanlar, özgürlüğünden olanlar…Her birimiz farklı güçlüklerle baş etmek durumundayız.

Stresle başa çıkmak, yaşamı tehdit eden durumların varlığında hiç de kolay değil. Bizi ele geçiren kaygı halinin sona ermesini ve eski rutinimize dönmeyi istiyoruz. İşte alkol, tam da bu aşamada işimizi kolaylaştırıyor gibi görünüyor. Kısa süreliğine de olsa unutturuyor, endişeyi azaltıyor.

Pek çok kişinin, kendini tedavi etmek amacıyla alkole yöneldiği biliniyor. Bir süre sonra ise alkolün kendisi, tedavi edilmesi gereken bir hastalığa dönüşüyor. Oysa alkol, kaygı ya da depresyonu iyileştirmediği gibi uzun vadede kişinin kendisini çok daha kaygılı ve mutsuz hissetmesine neden olur. Alkolün yatıştırıcı etkisi geçicidir ve zamanla aynı etkiyi yaratabilmesi için daha fazla miktarda alınması gerekir. Aynı zamanda kişiyi esir alarak, sağlıklı baş etme yöntemleri geliştirmesine de engel olur.

Sağlığımızı en çok korumamız gereken bu günlerde, alkol ve benzeri bağımlılık yapıcı maddelerin, bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyeceğini hatırlatmak isterim. Alışkın olmayanlar için zor geldiğini bilerek, fırsat buldukça spor yapmanızı öneriyorum. Evinizde de yapabileceğiniz düzenli sporun kişiyi, çok daha zinde ve mutlu hissettirdiği bilimsel bir gerçeklik. Nefes ve kas egzersizleri (bunları başka bir yazıda anlatmaya çalışacağım) yapmaya çalışın. Sağlıklı bir uyku ve beslenme, vücut direncini arttıracaktır. Kafein ve katkı maddeli yiyeceklerden uzak durmak, yine stres yükümüzü azaltacaktır.

Bazen kendimizi ödüllendirmek için bazen de “zaten işin ucu kaçtı” diyerek vücudumuza aldığımız zararlı maddeler, bir süre sonra bedensel rahatsızlıkların yanısıra suçluluk ve çaresizlik duygularının da eşlik ettiği ruhsal bozulmalara da neden olabilir.

Spor, nefes egzersizleri, sağlıklı beslenme gibi yöntemler, bir yandan bizi alkol ve benzeri zarar verici alışkanlıklardan uzak tutarken bir yandan stresle baş etmemizi kolaylaştıracaktır. Belki Korona günleri, bedenimize nasıl davrandığımızı farketmemiz için bir fırsat olabilir. En azından bazılarımız için. Bu sıkıntılı günleri çabuk atlatmak dileğiyle, sağlıkla kalın… izmir psikiyatrist

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yaşlılar evde kalsın demek yetmiyor

Korona salgınında 65 yaş ve üzeri kişilerin daha fazla risk altında olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte, tüm dünyada yaşlı nüfus eve...

 
 
 
Kaygısız yaşamak mümkün mü?

Kaygı bozuklukları (anksiyete bozuklukları) nasıl oluşur? Yaygın anksiyete bozukluğu, fobi, panik bozukluk gibi alt tipleri ve tedavileri..

 
 
 

Comments


bottom of page