- Gülperi Putgül Köybaşı
- 2 Şub 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Tem 2020
Günümüzde ebeveyn olmak hiç de kolay değil. Bir önceki kuşağın yakalamakta zorlandığı hızla değişen yeni yaşam kültürü, en çok çocukları ve gençleri etkisi altına alıyor. Ebeveynler neye ne kadar sınır koyması gerektiğini çoğu zaman kestiremiyor. Bilgiye ulaşmanın en önemli aracı olan bilgisayar, bir yandan internet bağımlılığının kapısını aralıyor. Arkadaşlarına çok da karışmak istemiyoruz ama "madde alıyor mudur" endişesi uykularımızı kaçırıyor. Dizimizin dibinden ayrılmayan çocuklarımızın gözünde gördüğümüz öfke ve isyan ile ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ve daha da kötüsü sıklıkla tüm bunlarla baş etmeye çalışırken kendimizi yalnız ve çaresiz hissediyoruz…
Peki çocukların tüm davranışlarından ebeveynler mi sorumludur? Sürekli anne babalığını sorgulamak, “nerede yanlış yaptım” sorusunu tekrar tekrar kendine sormak, ebeveynler için oldukça yorucu ve yıpratıcı. "İdeal ebeveyn olmak mümkün mü ya da gerekli mi" sorusunu soran ise çok az. Bugünün dünyası hiç durmadan yarış ve rekabet üretiyor. Hayatta kalmak için ebeveynler de çocuklar da hep daha iyisini yapmak, hep başarmak zorundalar.
Öncelikle ebeveynlere şunu söylemek isterim: "Baş etmek zorunda olduklarınız, sizin için de çocuğunuz için de çok fazla”. Bir çocuğun yetiştirilmesi, kesinlikle sadece anne babaya yüklenebilecek bir durum değildir. Eğitiminden sağlığına, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarına kadar her bir aşama devletin ve toplumun sorumluluğunda olmalıdır. Ancak bugün bir çocuğun tüm geleceği, tümüyle anne babanın eline bırakılmıştır. Bu da haklı olarak ebeveynleri yoğun bir endişeye sürüklemektedir.
Peki bugün var olan toplumsal yapının içinde ne yapmalı? Ebeveynler kimden, nasıl yardım almalı? Öncelikle ebeveynlerin yalnız olmadıklarını bilmeleri, hissetmeleri önemli. Toplumsal alanda yapılabilecekler bu yazının konusu olmamakla birlikte, dayanışmanın öneminden bahsetmeden geçmek istemem. Bunun farkındalığı kişilerin sorunlarına yaklaşımlarını da değiştirecektir.
Unutmamanız gereken bir diğer şey; genetiğinizin bir parçası olsa da sizin doğrularınız ile büyüse de çocuğunuzun sizden tamamen farklı bir birey olduğudur. Bu ön kabul, aslında pek çok sorunu kendiliğinden çözüme ulaştıracaktır. Kimi zaman aslında doğal çocuk gelişiminin bir parçası olan özellikler, ebeveynleri endişelendirmekte ve bir sorun varmış gibi algılanmaktadır. Kimi zaman da gerçekten müdahale edilmesi gereken bir sorun söz konusudur.
Çocuğun kendini ve dış dünyayı tanıma sürecinde genetik yapısı, mizaç özellikleri, sosyal koşulları ve ebeveyn tutumları belirleyici olur. Bu süreçte yaşanan zorlukların doğal bir süreç mi yoksa müdahale edilmesi gereken bir durum mu olduğu anlaşılamıyorsa ya da süreç ile baş edilemiyorsa anne babalar bir erişkin psikiyatristi, çocuk-ergen psikiyatristi ya da klinik psikologdan ebeveyn danışmanlığı alabilirler. Burada hem çocuk hem de aile açısından sorunlar ele alınır, tedavi edilmesi gereken bir hastalığın olup olup olmadığı değerlendirilir. Ebeveynlerin birbirleri ve çocukları ile iletişimine, ebeveyn tutumuna yönelik görüşmeler yapılır, önerilerde bulunulur. İzmir psikiyatrist olarak tedavi alınması gereken bir durumun varlığında ilgili branşa yönlendirilir.
Comentários